Burcu Eken, Radyo Gol’de hafta sonu 10.00-12.00 saatleri arasında dinleyici ile buluştuğu Fiesta adlı programı bu haftaya özel olarak İzmir’den gerçekleştirdi. Eken’in Türk futbolunda mühim bir yeri olan İzmir takımlarında görev alan önemli kişilerle yaptığı röportajlarından biri de Altay Spor Kulübü’nün Sportif Direktörü Özden Töraydın ile olandı. Şimdi sizleri Fiesta programı farkıyla gerçekleşen Özden Töraydın ile Burcu Eken röportajına götürüyoruz;
Teknik direktörlük belgeniz olmasına rağmen neden teknik direktörlüğü seçmediniz de sportif direktörlüğü seçtiniz?
Sportif direktör olarak başladım, tabii ki teknik direktör olarak başlamıştım başkanla tanıştıktan sonra bu yolda ilerlemeye başladık. Hep beraber sahaya inmek zorunda kaldık çok güzel şampiyonluk yaşadık. Kariyer planlamamız ve yönetimsel anlamda orada olmamamız gerekiyordu Sait hocamız gelene kadar idareten görevde bulundum ama aynı başladığımız gibi sportif direktörlükte devam ettim.
Sportif direktörün görev tanımı nedir tam olarak?
Başkanla tanıştığımızda amatör kümede uygulamaya başladık, Türkiye’de tam anlamıyla oturmadı. Bana başka bir kulüpte sportif direktörlük teklifi gelse yapmam.
Daha çok yöneticilerin yaptığı bir işi yapıyorsunuz. Sportif direktör olarak başarılı arkadaşlar var ama bazen bizim görevimiz, ön gördüğümüz şey hatalı çıkabiliyor o yüzden çok seviliyor futbol dünyası. Çok denklemi olan bir şey futbol konusu. Futbol da kararları kendi vermek istiyor başkanlar biz ise baişkanla hep ortak karar verdik, ondan dolayı bu başarı geldi. Türkiye’de her kulüpte yapabilme olasığı var. Karar verme aşamasında sportif direktörlere şans vermiyorlar! Başkanın adına kulübü yönetmek…
Avrupa’da Dünya’da örnek aldığınız sportif direktör var mı?
Bayern Münich’in başkanını, birçok kulübün başkanını kimse bilmez, o kararları onların aldığını görürsünüz. Avrupa’daki hangi takıma giderseniz gidin ben sistemi örnek almaya çalışırım kişiden çok. Son yıllarda kulüp anlamında birçok kulüp başarabiliyor son 5 yılda Anadolu takımlarının çıkışını görüyoruz Süper Lig’de.
Örnek aldığınız kulüp peki?
Ben orada şöyle düşünüyorum; en önemli ekoller Ajax, Alman, İngiliz takımları… Bunları oradan alıp uygulayalım dersek olmaz. Biz amatörce ve kulübün yapısına uygun bir sistemle gittik dışarıdan bakıldığında ters gelecek bir sistemimiz var ama borçlu bir kulüp almıştık zor durumdaydı borçlarımız azaldı eski saygısını görmeye başlayan bir Altay kulübü var. Sistem anlamında amatörceydi.
Büyük camialarda büyük isimlerin olduğu sportif direktörlük görevleri oldu hoca gittiği anda teknik direktör olma isteği oldu Aykut Kocaman örneği verilebilir. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada iki başlıktan bahsetmek lazım futbolun patronu teknik direktördür, sportif direktörün böyle bir içgüdüsü varsa eninde sonunda teknik direktörlük koltuğuna oturur. Tek idealimiz ‘Bu kulüp nasıl iyi duruma gelir ve Süper Lig’e çıkar’ oldu. Çok ince ayrıntılara kalıyor. Teknik direktörü güçlendirmek lazım. Teknik ekibin çok iyi çalışma ortamı sağlaması lazım. Sportif direktörün birçok dengeyi düşünmesi lazım burada bazen egolar gider – gelir iki kısmın arası açılır, teknik direktörü kırmadan kulüp yapısı için en iyi oyuncuyu getirmeye ikna lazım. Hem sportif direktör hem teknik direktör gibi çalışan hocalarda var.
Yapacağınız ya da yaptığınız transferleri futbolcuların transferlerini hoca bazlı mı yapıyorsunuz?
İlk önce eksiklerimizi tespit ediyoruz. Hocamız da bize bir rapor veriyor o imkanlar doğrultusunda hareket ediyoruz. Olmayacaksa neden olmayacağına hocamızı ikna etmeye çalışıyoruz çok uçurum olmadığı zaman dengeliyoruz, teknik direktörün hakkı; en güvendiği oyuncuyla çalışmak ister. Bazen bizim ona önerdiğimiz oyuncular oluyor o %70 karşı çıkıyor. Biz de o zaman o oyuncuyu almıyoruz, o dengeyi kurabilirsen zaten başarı geliyor!
Peki bu kulübün şu andaki hedefi nedir?
7 yıllık bir plan yaptık, borcu olmayan Altay Stadı’nda oynayabilen bir kulüp yaratmaktı. İlk 1.lig’e çıktığımız biraz daha kendimizi toparlayalım diyorduk. Geçen yıl 2.yarı iyi bir çıkıştan sonra bu yıl hedefimizi çıkmak olarak değerlendirdik. Ligden çıkma adına inancımız çok! Kimin kimi yenebileceği ben tahmin edemiyorum! Mesela Eskişehirspor evinde iyi oynayan Keçiören’i yenebildi. Biz iddialı gözüküyorduk biz de beklenen puanı toplayamadık.
Önünüzde 3 maçlık seri yakalayabileceğiniz seri var, 9 puanlık moral sizi çok iyi yerlere götürebilecektir.
İlk 10 hafta çok iyi bir fikstür çektiğimizi düşünmüştük. Bugün İstanbulspor maçını kim oynarsa oynasın çok kolay yenebilecekleri takım değil! Çünkü İstanbulspor’un bir sistemi var ve hiçbir zaman da o sistemden vazgeçmiyorlar. Belirli bir sisteminiz varsa o sistemi devam ettirdiğiniz zaman kişilere bağımlı olmuyorsunuz. Çok zor maçlar oynadık. 3 haftayı çok iyi değerlendirmemiz lazım! ‘Ligden çık düşecek’ dediğimiz de sayamıyoruz, ‘Kim çıkacak’ dediğimiz zaman yine sayamıyoruz. İkinci ile 10-11. arasında en fazla 3-4 puan olacağını düşünüyorum olumsuzluklarla kapılmamak, motivasyonumuzu kaybetmemek lazım!
Sizi ligde en tedirgin eden takım hangisidir?
Şu an en tedirgin eden takım İstanbulspor! Hatay’ın çok kaliteli bir kadrosu var, iyi bir yapıdalar. Süper Lig’den düşen takımların stratejisi ; Süper Lig’de gelir de çok yüksek 1-2 tane şansın var hemen çıkmak! Çıkamazsanız takım çok zor duruma düşüyor, sözleşme devam ediyor oyuncuyla çok daha fazla bütçeler var onlarda. Bursaspor’da aynı! Çıkarsa bir şansı daha olacak, Akhisar için de aynı şey geçerli. Çıkamayan takımların ne durumda olduğunu istatistik yapıldığında görüyoruz.
Sizin sözleşmeleriniz nasıl ligde?
Çok düşük de değil, uçukta değil. Hedefimize gitmek için bir tık daha yüksek bütçe yaptık. Amacımız ortalama bütçe ile bunu başarabilmek. Bizim yapımıza uyan oyuncuları alıyoruz.
İkinci yarı için Adana Demirspor’un iyi transferler yaptığını düşünüyorum. Giresun’un kötü başlamasına rağmen iyi olduklarını düşünüyorum. Bursaspor iyi oyuncular aldılar, büyük rakibimiz onlar. Hatayspor-Erzurumspor bir tık öndeler. İkinci yarı da Hatay da dahil olmak üzere ‘.Ben rahat gidiyorum’ diyemeyecek.
‘Ali Tandoğan iyi geldi’ demiştiniz açabilir miyiz bunu?
Sportif direktörlük konusunda birleştirebiliriz. Futbolda sisteme inanan bir yapım var, dışarıdan baktığım zaman takımın ne oynadığını gördüğümü hissetmek isterim. İiy mücadele olmasını isteriz, daha evvel Denizlispor’da çalıştı, Balıkesir’de de sezon başı kampında takip ettim şu an sportif direktör olarak 7-8 hoca ile çalıştım. Baktığımız zaman da biz sadece bu anlamda değil genç ve o donanıma sahip olsun istedik.
Hocanın takımla uyumu nasıl?
Çok iyi bir kamp getirdik, Adana Demirspor maçı ile birlikte ilk geldiğinde bir dokunuş hissettik. Kuşak farkı hep değişiyor, 10 yıl evvel futbol takımları kampta okey oynarlardı şimdi telefonla geçiyor. Aynı sistemlerde oynadıkları için daha yakın olmaları daha yakın diyalog sağlıyor. İdealleri var, çok üst seviyede yapmak istiyor bu işi. Hırslı ve istiyor bu işi hocamız.
Altay bu sezon 106.yılını kutluyor, yeni stadınız yapılıyor, camiamıza çağrınız nedir?
Başkan ve ben de her açıklamam da evet sportif başarı çok önemli ama mali başarı da gelmeli dedik! En büyük hedefimiz Alsancak Stadı! Orada Avrupa maçı oynamak! Alt yapı tesisimiz yok, Göztepe’nin kendi evine geçmesiyle Bornova Stadı’nda oynayacağız.Bir an önce evimize dönmek istiyoruz. Yeni sezonda Süper Lig’de yeni stadında olmak çok heyecanlandırıyor bizi. Buradan taraftarlarımıza da sabırlı olmalarını söylüyorum, onların desteğini bekliyoruz.
Röportaj: Burcu Eken – Fiesta