“Bir hayalim var”
“Bugün size diyorum ki, dostlarım, şu ânın getirdiği güçlüklere ve engellemelere rağmen bir rüyam var benim.” Martin Luther King’in 28 Ağustos 1963 tarihinde yaptığı konuşma ile yazıma başlamak istedim yazıma. Belki Martin Luther King gibi benim hayalimde gerçeklikten çok uzakta ama sadece hayal etmek de güzel…
Yıl 2025. Fenerbahçe,Galatasaray ve Beşiktaş’da teknik direktörler tek tek görevlerinden ayrılıyorlar. Bu üç takım da kendi kültüründen gelmiş antrenörlerle anlaşıyor. Beşiktaş Sergen Yalçın ile anlaşıyor, Fenerbahçe Erol Bulut ile ve Galatasaray da Okan Buruk ile anlaşıyor. Trabzonspor ise halihazırda çok iyi giden sistemini bozmuyor ve yola hala Ünal Karaman ile devam ediyor. Gerçekten bu günleri hayal ediyorum. Ne güzel olurdu…
Galatasaray’da kan değişikliği şart
Öze dönmenin 3 büyükler adına çok önemli bir mesele olduğunu düşünüyorum. Aslında Galatasaray futbol takımını, takımın formasını yıllarca giymiş, ‘özünden’ biri olan Fatih Terim yönetiyor. Fatih hocanın başarılarına edilecek hiçbir lafım yok, kendisi hem Galatasaray’a hem de Türk Milli Takımı’na önemli başarılar kazandırmış bir antrenörümüzdür. Fakat Galatasaray’da bir kan değişimine gidilmesi gerekiyor bana göre. Daha dinamik, daha genç bir antrenör uzun vadede Galatasaray’ın işine gelecektir. Şu anda Galatasaray’ın bir oyun sistemi yok ve futbolculara harcanan büyük paralara rağmen sahada oynanan futbolda ahamşağam değil. Hulâsa Galatasaray’ın başına Okan Buruk gelse çok güzel olur. Ama tabii hoca ile uzun vadeli bir plan yapılması gerekiyor. Fatih hocadan sonra yabancı hoca gelmemesi gerekiyor. Emin olun ki yabancı hocalar sadece Galatasaray’a değil, bütün büyük takımlara zarar verecektir şu anda.
Ersun Yanal’la uzun vadede zor
Fenerbahçe’yi şu anda Ersun Yanal yönetiyor. Genel olarak Fenerbahçe kötü futbol oynamıyor ancak şampiyonluk için yeterli değil. Ve takımın bir istikrarı yok. Bu şekilde olmaz. Berabere kalınan veya mağlup olunan haftanın ardından Fenerbahçe’nin büyüklüğü şöyledir, böyledir, biz şampiyon olacağız gibi açıklamalarla ne alınan sonuçlar unutuluyor ne de şampiyonluk geliyor maalesef. Uzun vadede Ersun Yanal ile başarı gelmez. Takımda birçok hazır genç oyuncu varken Ersun Yanal bu oyuncuları kesinlikle kullanmıyor. Bu durumun en büyük örneği Ferdi Kadıoğlu’dur. NEC Nijmegen’den 1 milyon 400 bin Euro’ya alınan, Hollanda U21 milli takımında harikalar yaratan bir oyuncuyu eksikler varken neden düşünmezsin ki. Bu garantici zihniyetle yol alınmaz, denizin ortasında gemi batar.. Fenerbahçe’nin uzun vadeli bir plan yapması gerekiyor. Ve bu plan için bana göre en uygun isim Erol Bulut. Hem camiayı iyi bilen birisi hemde başarılı genç bir antrenör. Dinamizm uzun vadeli planlarda çok önemli bir rol oynuyor. Yeni Malatyaspor, Alanyaspor gibi takımları alıp ilk 5’i zorlayan takımlar haline getirmek gerçekten büyük bir başarıdır. Erol hoca Fenerbahçe’ye gelirse uzun vadede başarı gelir.
Beşiktaşlıların hayali: Sergen Yalçın
Aslında Şenol Güneş takımdan ayrıldıktan sonra taraftarın en çok istediği isim Beşiktaş efsanesi Sergen Yalçın’dı. Ancak Sergen Hoca Yeni Malatyaspor ile anlaştı ve Beşiktaş’ın başına Abdullah Avcı geçti. Abdullah Hoca da bir sistem hocası ve yavaş yavaş Beşiktaş’ta bu sistemi oturtmaya başladı. Uzun vadeli planlar dahilinde Abdullah Avcı ile devam edilmesi Beşiktaş’ın yararına olur. Fakat camianın içinden biri olan Sergen Yalçın ileride Beşiktaş’ın başına geçerse ne güzel olur. Efsane solak Sergen Yalçın Beşiktaş’a çok yakışırdı. Abdullah Avcı ile uzun vadede devam edilmesine hiçbir lafım yok hatta destekliyorum şahsen. Ama camianın içinden biri daha güzel olur. Sadece ufak bir hayal…
Öze dönüş mühimdir, şarttır. Transfer dönemlerinde gereksiz yere saçılan paralar, yanlış yönetim tavırları, “tırnakçı menajerler” büyük takımların en büyük belalarıdır. Aşırı para harcanmadan da başarıya erişmek mümkündür. Uzun vadeli bir şekilde bu başarılara ulaşmak istiyorsanız bu camialardan çıkan futbol insanları ile çalışmak iyi bir opsiyondur. Umarım bu üç antrenör günün birinde bu takımları çalıştırırlar. Türk futbolu bu güzel günleri de görür umarım. Bakalım…